İnlice Plajında Bir Gün

İnsan bazı şeylerin tadına geç varıyor,
Öylesine kaçırmışım ki hayatımda,
Hep geçip giderken bir plakada okurdum adını,
İNLİCE PLAJI yazardı.
Oğlum soruyordu,
– “Baba sen hiç İNLİCE PAJINA gittin mi? Oğlum, ben hep İnlice Köyü’nü yeni açılan yoldan kat edip geçerken solda İNLİCE PLAJI diye yazılı bir tabela vardı görürdüm, ama ben Plaja gitmedim dedim. -Sen Onu görmemişsin, ama, baba daha ne plajlar var Fethiye’de, inşallah bu yaz kısmet olursa onları tek, tek beraber dolaşalım” dedi.
Atladık arabama direksiyonda oğlum, yanımda eşim gelinim ve torunum Lara, Geçerken çevre yolundan işte İnlice plaj tabelası dedim , ama oğlumun Eşini ve torunumu , Göcek’e gelinimin bir arkadaşına söz verilmiş olduğu için gelinim ve torunumu , arkadaşına bıraktık. Sonra Yıllardır gitmediğim Göcek ‘i bir baştan bir başa gezdik öylesine değişmiş ki küçük modern bir şehre dönüşmüş . Sonra yola koyulduk , ver elini İnlice Plajı dedik . Dönüşte ana yoldan İnlice Pilajı yazan tabeladan , sapınca , Oğlum – baba işte şimdi seni İnlice Plajına götürüyorum dedi . Sabah saat henüz 10 du evden çıktığımızda .Malum bir işkence gibi hala sabah 10 a kadar akşam saat 20 den sonra ( yani saat 8 ) evde olmak zorundayız.
Bizler 65 yaş üstündekilere uygulanan bu yasak nedendir ve sebebi nedir ?. Bu ne biçim uygulamadır ? anlamış değiliz !.. Sanki şu meret COVİD -19 denilen bela saat sabah ona kadar ortalarda yok sabah 10 dan akşam 20 ye kadar hiç istifini bozmuyor istirahat ediyor her halde!… Bizler de tam saat 10 da sıcaklarda yollara çıkalım havaların iyice ısındığı bu günlerde ,güneş çarpsın ,akşamda çoluk çocuğumuzla çıkıp dışarıda bir akçam yemeği bile yiyemeyelim bir dostu göremeyelim diye sakın bu yasağı koymuş olmasınlar? Yasak, genelde sadece biz emekli olanlara ve yaşlılara mı? Yoksa Devletimiz şu yaşlılar bir temizlensin onlardan kurtulalım mı istiyor? Yoksa tam tersine bizleri koruyor mu? anlayana aşk olsun!.. Ama dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir yasak yok!.. .Neyse gene üzüntümü dile getirdim!… İnlice Plajına gitmek için yollardayız ne olsa , unutalım gitsin!..
Fethiye’den 15 dakikalık bir uzaklıkta İnlice Plajı , Göcek dönüşü ,ana yoldan plaj yoluna lnlice Plaj levhasının yazdığı yerden giriyoruz , yolda yaya olarak yürüyenler de var. şahane ormanlar arasından asfalt bir yoldan dağa tırmanıyoruz , aslında tırmanmak değil bu , sahile yol alıyoruz. Manzara öyle güzel ki , İtalya!da bile görmediğim muhteşem güzellik de !.. .Ana yoldan sanırım bir kilometre mesafeden sonra İnlice Plajına ulaşıyoruz., Plaj girişinde Fethiye Belediyesi görevlisine merhaba diyoruz ..Gazeteci olduğumuz için bir giriş ücreti ödemiyoruz, park yerine doğru yöneliyoruz.Park alanında .sıra , sıra dizilmiş yüzlerce araba Var .Bizde bir arabanın arkasında gölgeye , Park edip yürüyoruz. Pırıl ,pırıl tertemiz bir alan. Fethiye Belediyesine ait bu tesiste, İsterseniz yanınızda getirdiğiniz etinizi pişireceğiniz ,mangal yakma yeri var , etrafa ateş sıçramasın diye ayrıca yapılmış. İstediğiniz an mangal yakabilirsiniz.Parke döşeli yoldan yürüyoruz.Solda birkaç küçük yeşil bina personel için yapılmış bunlardan birisi de mescit . Karo döşeli yolda yine solda iki çeşmeli iki duş az ilerisinde teremiz bay bayan tuvaleti ,ve bitişik iki soyunma kabini . Sağda tertemiz üstü hasır örgülü rahatça bir şeyler yiyip içebileceğiniz nefis bir tesis bir kafeterya .Plajın etrafı masmavi boyalı çevre belirleyen tahta parmaklıklı çit. Önde kıpır,kıpır size hoş geldiniz demeye hazır 7-8 yüz metreyi aşan kumsalıyla enfes bir plaj. Kumlar tertemiz , iki şezlong görevlisi en ufak bir çöpü hemen kaldırıyor ve yine sağda bir cankurtaran görevlisi de hazırda bekliyor.
Yıllarca nasılda bu güzelliği yaşamamışı nasıl kaçırmışım.!.. Hayıflanmamak elde değil!!.. Ana yoldan Tabelasına bakıp, bakıp Muğla’ya geçip gitmişim. İşte şimdi Fethiye Belediyesi İnlice Plajındayım …sahil pırıl, pırıl deniz karşımızda, Mavi deniz ,serin bir rüzgarla ,küçük kırık dalgalarla kumsalı sanki okşuyor Kafeteryada bir masada oturuyoruz . Kumlarda güneşten yanmak için uzananlar, denizde yüzenler, şezlonglarda uzananlar tüm sahilde mavi beyaz renkli Algida şemsiyeleri gölgesinde yatanlar !…Ben bu enfes güzelliğe baktıkça dalıp gitmişim oğlum – baba ,ne zaman yüzeceksin? hadi al şortunu kabinde gidip giy, ben de geliyorum deyince, sanki daldığım uykudan uyanıyorum .,Oğlum -annem şimdilik masada beklesin sonra biz çıkınca sen beklersin annenle biz yüzeriz dedi. Kabinde şortları giydik kumlar öylesine ısınmış ki ayaklarımız yandı ve mavi sulara kendimizi bırakıverdik.
İlk defa bu sene denize böylece kulaç atmış oldum .Su o kadar ılıktı öylesine çekiciydi ki iyi ki bu güzel doğa harikası yere gelmişiz dedim. Tam bir saat kulaç atmışım canım çıkmak istemiyor ama karnımızda acıktı . Doğru duşa gidiyoruz . Öylesine tazyikli soğuk bir su , duşlar ister itemez insanı kendine getiriyor. Masaya geldiğimizde Plajın müdürü sayın Mahmut Çaylı ile tanışıyoruz ve bu güzellik de temiz pırıl ,pırıl plajı Hizmete sunan işletmeden sorumlu müdür Mahmut Çaylıyla çayımızı yudumlarken Fethiye Belediyemizin sayın başkanı Alim Karaca’nın kulaklarını çınlatıyoruz. Helal olsun bu tesisi böylesine kaliteli bir şekilde hizmete sunanlara. Tüm personel hem çok cana yakın, hem de çok tutkulu bir şekilde hizmet veriyorlar. Hepsini içtenlikle Kutluyorum. İnsan bu güzellikleri görünce nasıl olur da yazmadan geçebilir? Samimiyetle hiç abartmadan yazıyorum Fethiye Belediyesi İnlice Plajına mavi Bayrak mutlaka verilmelidir. Her şeyiyle her bakımdan bunu hak ediyor. Fethiye denince ben hep Katrancı Koyu , Günlüklü koyu ve ÖLÜ DENİZ derdim. Elbet de dünyada eşi benzeri olmayan bir yerdir Ölü Deniz!.. Şimdi bu güzel doğa harikası İnlice Plajını görüp yaşayınca haydi sizde gidin görün ve bu güzellikleri doyasıya yaşayın demekten kendimi alamıyorum..